Doğan Hızlan
TÜRK edebiyatının birçok türünde önemli yapıtlar vermiş biriydi Attilá İlhan.
Şiirin kitlelere yayılmasını, popüler bir kimlik kazanmasını sağladı.
Her kuşak onun aşk şiirlerini ezberledi. Popüler olmakla nitelikli olmak kavramlarını birleştirdi.
Öyle dizeleri vardır ki, az şiir okuyanın bile belleğindedir.
Şiirinde, geleneksel nazmımızın damıtılmış, özümsenmiş etkisini, yeniden şiirleştirilmesini onun edebiyatçılığının önemli bir öğesi olarak görürüm.
Onun şiir kitaplarının sonundaki ‘Meraklısı İçin Notlar‘ ı, bir dizenin ardındaki çalışmaları, oluşum sürecini yansıtması bakımından bana her zaman ilgi çekici gelmiştir.
O ekler, hem kaynakların seçilişini hem de kaynakların kullanılışını yöntem olarak açıklayan önemli belgelerdir.
Bir şairin kendi şiirini okuyuşu her zaman etkili değildir. Attilá İlhan, çok iyi şiir okurdu, Ben Sana Mecburum CD’sini dinlerken de okurkenki zevki aldım.
* * *
ROMANCILIĞI üzerine yeterince durulduğu kanısında değilim. Oysa yakın siyasi tarihimiz üzerine yazdıkları, bize değişik perspektifler sundu.
Siyasal görüşleriyle, saptamalarıyla uyum içinde olmayabilirsiniz, bu her romancı için geçerlidir. Önemli olan romanın iyi yazılmış olup olmamasıdır. İyi bir romancıydı. Kurtlar Sofrası, Bıçağın Ucu, Dersaadet’te Sabah Ezanları‘ndan bazı bölümleri hálá anımsarım.
Dilinin zor anlaşılırlığı, Osmanlıca kelimelerin fazlalığı hatırlatıldığında, ‘Öğrensinler’ sözü o günlerde epey tartışmalara yol açmıştı.
Onun dil anlayışını, arılaştırılmış bir dilin romana gitmeyişini kanıtlamıştı.
Elbette haklı olduğu bir tezdi.
SİYASAL anlayışında seçtiği ve eksen aldığı bazı isimler belirleyici bir rol oynamıştır.
Bunlardan biri Mustafa Kemal, diğeri de Sultan Galiyev idi.
Kurtuluş Savaşı‘nın lideri Gazi Paşa‘dan sonra gelen İsmet İnönü‘ye sempati beslemedi. Çünkü daima cumhuriyet ile demokrasi arasında bir fark hatta bir uyumsuzluk gördüğünden söz edilebilir.
Bir polemik ustasıydı, hırçın kalemi bu türde de onu başarılı kılmıştı.
İyi bir sinema eleştirmeniydi, o yönünü çok az kimse bilir, genç kuşaklar ise hiç bilmez.
Siyasal tavrında en belirgin güncel özelliği Avrupa Birliği‘ne karşı olmasıydı, ekonomi profesörü Erol Manisalı‘nın yayınladığı Attilá İlhan’la 1000 Saat kitabında bu düşüncelerini uzun uzun anlatır.
* * *
ATTİLÁ İLHAN üzerine yazılanların toplandığı Zeynep Ankara ‘nın hazırladığı Yalnız Şövalye, onun düşüncelerini, siyasal konumunu, sanatını değişik kişilerin görüşünden dile getiren bir çalışma.
Selim İleri ‘nin Nám-ı Diğer Kaptan –Attilá İlhan’ı Dinledim kitabı onu daha yakından tanımak için mutlaka okunmalı.
Zeynep Aliye‘nin Mavi Adam-Attilá İlhan’la Söyleşiler ilginizi çekebilir.
Belgin Sarmaşık‘ın hazırladığı iki ciltten oluşan Açtırma Kutuyu ile Söyletme Kötüyü, onun yazdıklarına yeni bir aydınlık getirebilir.
Birçok kavramı geniş açıdan tartıştı. Hangi… dizisi bu konuda gerçekten edebiyattan politikaya, cinselliğe, küreselleşmeye uzayan geniş bir konu çeşitlemesini kapsar.
* * *
ATTİLÁ İLHAN sanırım Türk edebiyatının çok önemli, çok etkin ve renkli bir adıdır.
Sadece yazdıklarıyla değil, konuşmalarıyla, kişiliği ile de.