(…merak ediyorum, acaba aranızdan hatırlayanlar çıkacak mı? Daha önceki ‘söyleşi’ lerimizin birinde -belki birkaçında- bu ‘durumu’ ele almış; olayın bana verdiği heyecanı, sizinle paylaşmaya çalışmıştım….)
Gâzi’nin ‘inkılapçılığı’!..
(Belge/6. ”…daha o zaman, Gâzi ‘nin ‘Başvekil’ İsmet Paşa ‘yla, ciddi ihtilâfları olmuştu: ‘Terakkiperver Fırka’, ‘Suikast Davası’, ‘Kadrocular’, ‘Serbest Fırka’, ‘Hatay Meselesi’, bunların birkaçı. Hasan Rıza Bey (Soyak), Hatay sorunu çıkmaza girmiş gibi olunca, Mustafa Kemal Paşa ‘nın ona açıkladığı çözümü, ‘Hatıralar’ ında şöyle anlatıyordu:
”…defalarca Fransız Sefiri Mr. Ponsot’ya söylediğim gibi, dava benim şahsi davamdır; ve icap ederse, yine şahsen halletmem gerekir; binaenaleyh şayet böyle bir zaruret karşısında, yâni silâhlı bir hareketle halletmek zorunda kalırsak, tutacağım yolu da çoktan kararlaştırmış bulunuyorum; böyle bir durumda; derhal devlet reisliğinden, hatta meb’usluktan istifa edeceğim; serbest bir vatandaş olarak, bu işte çalışan arkadaşlarla beraber, Hatay topraklarına geçeceğim…”
”…bildiğin gibi, bunun her zaman imkânı ve çok emin yolları vardır. Oradaki mücahitlerle ve anavatandan kaçıp bize katılacağından şüphe etmediğim kuvvetlerle, meseleyi yerinde ve içerden halletmeye çalışacağım. İsterse Türkiye hükümeti beni ve arkadaşlarımı âsi ilân eder ve hakkımızda tâkibat yapar!..”
Tasavvurunda ‘Büyük bir Ortadoğu Projesi’ olmayan bir ‘inkılâpçı’ lider; yarım yüzyıl sonra ‘Che’ Guevara ‘nın ancak uygulayacağı bir planı gündemine alabilir mi? Bu bir. İkincisi, bu plana şu sözleri ekleyebilir mi?
”…Fransızların, Suriye ve Lübnan’a öyle kolay kolay istiklâl vereceklerinden emin değilim; binaenaleyh biz, hareketimizi onlara da teşmil ederek, kısa yoldan gerek Suriye ve gerekse Lübnan’a özledikleri istiklâllerini temin edebiliriz.” (H.R. Soyak, ‘Atatürk’ten Hatıralar’, Cilt, II. S. 607.)
Peki ya üçüncüsü? Acaba başka kimsenin ağzına almadığı bu ‘ihtimali’ hatıralarında bir doğrulayan var mıydı? Başladım aramaya…”)
Fahrettin Paşa’nın ‘tanıklığı’!..
(Belge/7. ”…Fahrettin Paşa ‘nın (Altay), İnkılâp Tarihi’mizde, altı yeterince çizilmemiş hizmetleri vardır ki, iyi niyetle gerçekleştirilmiştir: İzmir Suikastı ‘nın keşfinde ve tecziyesinde önemli rolü olan iki adamdan (öteki İzmir Valisi Kâzıp Paşa (Dirik) birisi odur; İsmet Paşa ‘nın Cumhurbaşkanı seçilişinde, önemli etkisi olmuştur; ‘ordunun müdahalesi’ sayılabilecek bir etkisidir bu, (Bkz, ‘Onyıl Savaş ve Sonrası) Gâzi ‘nin ‘Hatay Çözümü’ nü de, aynı kitapta, şöyle anlatıyor:
”…üşütmesinden korktuğum için, ‘-… hava çok sert; soğuk alırsınız, içeri buyurun!..’ dediğim vakit, o dalgın hâli ile döndü ve bir masaya oturdu. Bir şeyler söyleyeceğini bekliyordum ki, dudaklarından şu cümleler döküldü:
”-…Paşa biliyor musun ben, Cumhurbaşkanlığı’nı bırakıp, Hatay’a ‘çete reisi’ olacağım!..”
Bunları söylerken, yine sıkıntılı hâli devam ediyordu, benim gülümsediğimi görünce: ‘-…Ne gülüyorsun?’ dedi. ‘-…efendim, siz Türkiye’nin ‘çete reisi’siniz, Hatay’ın ‘çete reisi’ bir teğmen olur…” …” (a.g.e.s. 494)
Bilmem bu kararlı tavrın tesbitinden sonra, Gâzi ‘nin ‘projesi ‘nin mevcudiyetinden şüphe mümkün müdür? O zaman sorulacak soru şu: Cumhuriyet Hariciye ‘si, devletin kurucusunun ‘projesi’ ne ne kadar sâdık kalmıştır?)
Fuat Paşa’nın vasiyeti…
(Belge/8. ”…Gâzi ‘den sonra, onun devletin temeli saydığı hangi ilkeye sâdık kaldık ki, buna kalabilmiş olalım? Bilmem sırası düştükçe andığım, Keçecizâde Fuat Paşa ‘nın, – Tanzimat çı sadrazamlarımızın önde gidenidir.- Padişah ‘a ‘vasiyetnamesi ‘ndeki ünlü ve önemli tavsiyesi aklınızda kaldı mı? Malûm ya, demiştir ki:
”…ecnebi müttefiklerimiz içinde, en ehemmiyetlisi İngiltere’dir; her ne olursa olsun, dünyanın en sabırlı ve en metin milleti olan İngilizler, bizim en önde gelen ve en son vazgeçeceğimiz müttefiklerimiz olacaktır. Bendenizce Babıâli’yi (devleti) İngiltere’nin dostluğundan mahrum görmektense, birkaç vilâyetimizi elden çıkmış görmek, daha iyidir.” (Vasiyetname, The Levant Herald, 1869)
”Batı ‘yla (AB ve ABD) aramız bozulmasın diye, eğer Kıbrıs ‘ı fedâ edebiliyorsak, Hariciye ‘nin tutumu, Gâzi ‘ninkine mi benziyor, yoksa Tanzimat sadrazamlarının, -uygulaması Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ‘yi batıran – ‘vasiyetnamesi’ ne mi?
Karar sizin!..”
Cumhuriyet, 20.12.2004